Ağva / İstanbul

Ağva, Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın geçiş yeri olmuş bir belde. M.Ö. 7. yüzyıla uzanan tarihin kalıntılarına, Ağva’ya bağlı civar köylerde rastlamak mümkün. Kalem Köy’de Romalılara ait kilise kalıntıları ve mezar taşları, Hacıllı Köyü’nde, 3. yüzyıl sonu – 4.yüzyıl başlarında bulunan Gürlek Mağarası, Hisar Tepe’de bulunan kale kalıntısı, Sungurlu mahallesindeki dağ değirmeni önemli buluntular. Ağva’ya 14. yüzyılın ikinci yarısında Konya, Karaman ve Balıkesir’den gelen Türkmen boyları yerleşmiş. Bugünkü Ağvalılar da aynı Türkmen boylarının çocukları.

Ağva, Latince “iki dere arasına kurulmuş köy” ve “su” anlamına geliyor. İstanbul’un kuzeyinde, Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası. Göksu ve Yeşilçay dereleri Ağva’dan geçip Karadeniz‘e dökülüyor. Yeşilçay balıkçı teknelerinin mekânı. Göksu kıyısında ise oteller var. Derelerde kano veya deniz bisikleti ile gezinti yapılabiliyor. Motorlu teknelerle birkaç saatlik gezintiler organize edilebiliyor. 12 km. uzaktaki Hacıllı köyü, mağara ve şelaleleri ile ünlü. Kilimli ve Kadırga koyları, yürüyüş için çok elverişli.

Ağva’nın nüfusu 3000 civarında. Ama yazın, özellikle hafta sonları bu rakam 10.000’e çıkıyor. Yazın denizde ya da derede yüzmek için buraya gelenler de var, sadece lezzetli bir yemek için gelen de… Ağva’nın balıkları tam damak tadınıza göre, çok taze ve lezzetli.

4 mevsim gidilebilecek bir belde Ağva. Yaz aylarında deniz keyfini sevenlere, 3 kilometrelik güzel plajı, inle kumlarını açıyor. Tüm güzelliklerini yaşayabilmeniz için adım adım, kulaç kulaç, pedal pedal, kürek kürek her yerini gezmelisiniz. 3 km uzunluğundaki altın sarısı, ince kumlu, pırıl pırıl Ağva sahili görülmeye değer. Yerleşim, sahilden uzakta, çam ağaçlarının arkasında olduğu için deniz ve sahil her zaman tertemiz. Ağva’ya sadece 10-15 dakika mesafede bulunan ve Kandıra yolundan sapılarak gidilen Kadırga ve Kimlikli Koyları’nda piknik yapabilir, denize girebilirsiniz.

Ayrıca sadece denizden ulaşılabilen minik koylar da var Ağva’da. Teke yolu üzerinde bulunan şelale Ağva’ya sadece 5 km uzaklıkta. Ağva’nın açık hava müzesi, denizden bakınca bembeyaz duvaklı bir gelini andırırken, Gelin Kayası da karadan bakınca bir ördeği andırıyor. Motorlu bir tekne tutup kıyıyı takip ederek bu güzel yerleri yakından izleyebilirsiniz.

Kış aylarında yörenin özel mekânlarında, şömine başında dost sohbetleri bir ömre bedel oluyor. Bahar aylarının güzellikleri ise tarif etmekle anlatılmaz. Çünkü bahar aylarında doğanın bütün renklerini Ağva’da görebilirsiniz, büyüleyici bir manzara oluşuyor.

Ağva, balık tutmak isteyenler için de oldukça bereketli bir yer. İki dere ve deniz, balıkçıların oltalarını hiç boş bırakmıyor. Kaplumbağa, ceylan, kurt, çakal, yaban domuzu, tilki, sincap, birçok kuş türü özellikle yalıçapkını barındıran Ağva avlanmaya da çok uygun. Temiz havayı buram buram solumak, romatizma hastalıklarına iyi geldiği söylenen şifalı kumsalında yürümek de Ağva’nın farklı güzellikleri.

Dere kenarında, ağaçlar altında minderlerde oturabilir, ırmaklarda kanoyla ve deniz bisikletleriyle gezebilir, bungalov evlerde kuş sesleri arasında dinlenebilirsiniz… İstanbul’a en yakın ama şehrin karmaşasından bir o kadar uzak cennet Ağva, siz doğaseverleri bekliyor.

kaynak: http://agva.neredekal.com/

İŞLER